D vitamini eksikliği oldukça sık görülen bir durumdur. Ülkemizde bu konuda net bir veri bulunmamakla beraber, dünya genelinde erişkin nüfusun %20'sinden fazlasının bu vitaminin eksikliğini yaşadığı düşünülmektedir. İleri yaşlarda, özellikle yaşlı kadınlarda bu oran %50'lere kadar çıkmaktadır. Vücudun güneş ışınlarıyla D vitamini üretme kapasitesinin azalması, ilerlemiş yaş, gıdalarla alınan yağın sindirilmesini engelleyen sindirim rahatsızlıkları, koyu cilt rengi, kolesterol ve epilepsi ilaçları gibi bazı ilaçlar bu vitaminin eksikliğine yol açabilir.

D vitamininin başlıca görevi, gıdalar yoluyla alınan kalsiyum ve fosforun işlenmesidir. Kalsiyum ve fosfor, kemik sağlığı için son derece önemli minerallerdir. Buna bağlı olarak, D vitamini öncelikli olarak kemik sağlığının korunması için önemli bir vitamindir. Kemiklerin güçlü olması için D vitaminine ihtiyacımız vardır, ancak D vitamini eksikliğinde sadece kemiklerimiz zayıflamaz. Uzun süreli D vitamini eksikliğinin meme kanseri, kolon kanseri, pankreas kanseri, kalp hastalıkları ve depresyon gibi birçok önemli hastalığı tetiklediği bilinmektedir.

Güneş enerjisi, cildimizdeki bir kimyasalı D3 vitaminine dönüştürür. D3 vitamini karaciğere ve oradan böbreklere taşınır. Böbrekler, D3 vitaminini etkin D vitaminine dönüştürür. D vitamini eksikliği, kendisini kas ve kemik ağrıları, kas zayıflığı ve kemik zayıflığı ya da kas spazmlarıyla gösterebilir.

D vitamininin en bilinen yararı kemik sağlığını korumasıdır. Bağırsaklarda kalsiyumun fazladan emilmesini sağlayarak kemiklere güç katar. D vitamini eksikliğinde, vücut besinlerdeki kalsiyumun sadece %10-15 kadarını alabilir ve bu oran yetersizdir. Normal koşullarda ise bu oran %30-40 civarındadır. D vitamini eksikliği, çocuklarda raşitizme, yetişkinlerde ise kemik yumuşaması hastalıklarına yol açabilir. Gelişmiş ülkelerde her iki hastalığa da zaman zaman rastlanır. Bununla birlikte, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun da artışta olduğu söylenebilir. D vitamini, vücudu üst solunum yolu enfeksiyonları gibi farklı enfeksiyonlara karşı güçlendirir ve gribe karşı korur.

D vitamini az sayıda gıdada ve az miktarda bulunduğundan, beslenme yoluyla vücudun ihtiyaç duyduğu miktarı karşılamak oldukça zordur. Bu alanda yapılan bazı araştırmalar, bir bireyin D vitamini gereksiniminin sadece %20'sini besinler yoluyla aldığını göstermektedir. Aşağıda listelenen gıdaları tüketmenin yanı sıra, yeterli miktarda güneşe çıkmak, vücudun gereken D vitaminini üretmesine yardımcı olacaktır. Bununla birlikte, listemizde bulunan bazı gıdalar yüksek kolesterol içerdiğinden, herkesin dikkatli olarak tüketmesi uygun olmayabilir. Bu nedenle, öncelikle bir uzmana danışarak beslenme önerisi almanız daha doğru olacaktır.